İslam Dünyası Halklarını Nasıl Yalnız Bıraktı

 

İslam Dünyası Halklarını Nasıl Yalnız Bıraktı?

Ben asla yabancılardan şikayet etmem, çünkü acım, tanıdıkların kollarından çekilen hançerleri görmekten kaynaklanıyor. İslam adı altında yaşanan bir dünyada, evsiz, aç, göç etmiş ve katledilen insanlar var. Batı’dan şikayet etmeden önce, Siyonizm ve emperyalizme parmak sallamadan önce, İslam dünyasının sessizliğinden, ihanetten ve eylemsizliğinden bahsediyorum. Bana ne yaptıysa, o tanıdık yaptı… Ve bu acı itiraf, hikayemin başlangıcıdır.

Bunun yanında, İslam dünyasının gerçek yüzünü açıkça gösteren acı ve ifşa edici örnekler var. Filistin, Rohingya, Yemen ve Afganistan, boş sloganların, vicdansız politikaların ve açık ihanetin kurbanı olmuş dört önemli örnektir. Onlar, sadece dış düşmanlar değil, aynı zamanda Müslüman kardeşlerinin kayıtsızlığını yansıtan aynalardır.

İslam dünyasının gerçek yüzünü ortaya koyan önemli örneklerden biri Filistin’dir. Birçok İslam ülkesi yıllardır Hamas gibi gruplara maddi ve askeri destek verirken, bu destek Filistin halkına bombardıman, göç, katliam ve yıkıcı ambargolardan başka bir şey getirmedi. Gazze halkı saldırıya uğrarken, bir zamanlar destek sloganları atan o ülkeler şimdi sessizce izliyor. Mısır gibi Gazze ile sınırı olan ülkeler, Filistinlilere yardım etmek bir yana, Refah sınır kapısını kapatarak ve İsrail’in ölüm kuşatması için duvarlar inşa ederek fiilen onları terk etti. “İddia” ile “eylem” arasındaki bu bariz çelişki, mazlum halkların acısını artırmış ve Müslüman ülkelerin ahlaki meşruiyetini sorgulatmıştır.

Yemen: Yemen halkı da yıllardır bazı İslam ülkelerinin yeşil ışığı ve maddi-askeri desteğiyle alevlenen dayatılmış savaşın enkazı altında yaşıyor. Yemen’in bugünü yoksulluk, açlık, hastalık ve güvensizlikle dolu. Yüz binlerce Yemenli çocuk açlıktan hayatını kaybetti ve İslam dünyası bu insani felakete sessiz kaldı.

Sessiz Soykırım Rohingya:
Rohingya trajedisi, yapay krizlerle ve fırsatçı politikalarla dolu bir dünyada modern tarihin en karanlık lekelerinden biridir. Vatansız, devletsiz ve evsiz bu Müslümanlar on yıllardır Myanmar’da işkence, tecavüz, katliam ve etnik temizliğe maruz kaldı. Dünya gözleri önünde yüzbinlerce kişi evlerinden kovulup Bangladeş ve diğer yerlere mülteci kamplarına gönderildi, ancak İslam dünyası seyirci kaldı.

Afganistan: On yıllarca savaş ve işgalden sonra, Afganistan da geri kalmış bir rejim ve yaygın yoksullukla mücadele ediyor. Müslüman ülkeler Afgan mültecilere sığınma verebilirdi ama çoğu onları reddetti, aşağıladı ya da geri gönderdi.

Benim sorum şu: Müslüman ülkeler bu süreçte ne yaptılar? Onların feryatlarını duydular mı? Bu mazlum Müslümanların kapılarını açtılar mı? Zulüm yapan ülkeleri boykot ettiler ve onlarla ilişkilerini kestiler mi? Büyükelçiliklerini kapattılar mı? İslam dünyası birkaç siyasi bildiri, hatıra fotoğrafları ve sınırlı yardımdan öte ne yaptı? Sadece sessiz kaldılar. Silaha ve yüksek binalara milyarlar harcayan zengin Arap ülkeleri, bu insanları kendi topraklarında barındırmaya bile yanaşmadılar.

O halde, İslam dünyası Müslümanların acılarına kayıtsızsa, Batı’dan nasıl merhamet ve yardım bekleyebiliriz? Amerika ve İsrail’den nasıl insan haklarına saygı bekleyebiliriz ki, biz kendi kardeşimizin sırtına hançer saplıyoruz?