Geceyi Yaratan Işık
Nasıl korku dolu bir dünyada uyanık bir kalple yaşanır?
Bazen dünya, bitmeyen bir kâbus gibi görünür; insanlar çıkarları için birbirlerini gözünü kırpmadan yok eder ve sonra geceleri huzurla uyurlar. Bu kadar zulüm ve adaletsizlik görmek her insanın kalbini titretir. Soru şu: Kalplerimiz ölmeden böyle bir dünyada nasıl yaşayabiliriz?
Birincisi: Korkuyla bakmak ama uyanık gözlerle.
Çünkü bu korku, zayıflığın değil; insanlığın işaretidir. Hiçbir şeyden korkmayanın kalbi ölmüştür. Uyanık vicdan, adaletsizlikle karşılaştığında daima huzursuz olur. Bu huzursuzluk bizi farklı kılar.
İkincisi: Kendimizi kalemle silahlandıralım.
Suç ve adaletsizlik gördüğümüzde, susmak yalnızca karanlığın gücünü artırır. Ama yazmak, konuşmak ve ifşa etmek, insanın kederini ve acısını yapıcı bir güce dönüştürebilir. Bu az ama samimi sesler, her zaman tarihi değiştirmiştir.
Üçüncüsü: Tanrı’nın adaletini unutmayalım.
Suçlular geceleri rahat uyuyabilir, ama uykuları uzun sürmeyecektir. Er ya da geç, intikam gelecektir. Hiçbir adaletsizlik cevapsız kalmaz, biz adalet anına hiç tanık olmasak bile. Bu adalete inanmak, kalbe derin bir huzur getirir.
Dördüncüsü: Küçük bir ışık olalım.
Dünya karanlıkla dolu olabilir, ama tek bir mum bile bir odayı aydınlatabilir. Önemli olan onu söndürmemektir. Yalnız olsak bile kalplerimiz aydınlık kalsın yeter. Bu korku dolu dünyada hayatta kalmak, vicdanımızı korumak demektir; başkaları vicdanını satmış olsa bile.
Yorumlar