ölümünden sonra kimse bu dünyaya geri dönmediği . (Güya Aydin)





Ölümünden sonra kimse bu dünyaya  geri dönmediği 



Umarım iyisinizdir ve hayatın acımasız sorunlarından uzakta bir yerde huzur bulabiliyorsunuzdur. Ancak içinde bulunduğumuz bu olumsuz ve yıkıcı koşullarda, kimsenin gerçekten “iyi” olduğunu düşünmek zor.

Koronavirüs, savaşlar, depremler, seller… Tüm bunlar insanların hayatlarını altüst etti. Artık beş dakika sonra hayatta olacağımızın bile garantisi yok. Kaygı ve belirsizlik tüm dünyayı sarmış durumda. Her geçen gün, bir önceki günden daha kötü olaylarla karşılaşıyoruz. Gerçekten çok üzücü bir süreçten geçiyoruz.

Dilerim her şey en kısa sürede normale döner. Ve umuyorum ki bu trajedi bize bir ders olmuştur: Zengin ya da fakir, siyah ya da beyaz fark etmeksizin, tüm insanların eşit olduğunu anlamışızdır.

Oysa geçmişte insanlar birbirine karşı daha duyarlı, daha sorumluydu. Bugün ise sevgi ve şefkat o kadar nadir hâle geldi ki, artık kimse bir başkasının ölümü ya da hastalığı karşısında gerçekten etkilenmiyor. Sanki acı, hastalık ve ölüm sadece bazı insanlar içindir!

Ama gerçekte, tüm insanların vücudu aynı biçimde yaratılmıştır. Hiç kimse, ölümün ya da hastalığın ne zaman geleceğini bilemez. Bazen böbrekler, kalp, karaciğer ya da akciğer gibi hayati organlar aniden işlevini yitirir ve bu da erken ölümlere neden olabilir.

Bilim dünyası elbette büyük ilerlemeler kaydetti ve insanları erken ölümlerden kurtarabilecek bilgi ve teknolojiye sahip. Ancak bu mucizelerin gerçekleşebilmesi için insani bir duyarlılığa ihtiyaç var: Organ bağışı.

Ölümden sonra ya da beyin ölümü gerçekleştiğinde organlarımızı bağışlayarak başkalarının hayatını kurtarabiliriz. Ne yazık ki birçok insan bu konuda yeterli bilgiye sahip değil.

Öncelikle şunu bilmek gerekir: Beyin ölümü, bir kişinin bilinci tamamen kapanmış ve vücut fonksiyonlarını artık kendi başına sürdüremediği bir durumdur. Beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişi artık nefes alamaz, kalp ritmini kontrol edemez. Sadece makineler sayesinde yaşar gibi görünür.

Koma ise daha farklı bir durumdur. Koma hâlindeki bir kişinin beyin fonksiyonları zayıflamış olsa da, bazı durumlarda iyileşme ihtimali vardır.

Bir diğer engel ise, organ bağışı konusundaki bazı dini inançlardır. Oysa ölümden sonraki sırlar kimseye açıklanmadı. Hiç kimse, ölümden sonra neler olduğunu kesin olarak bilemez. Şu bir gerçek ki, bu dünyadan ayrılan hiç kimse geri dönmedi.

İnancımıza göre, insanı yoktan var eden bir Tanrı, elbette ki ölüm sonrası dağılan parçaları da kolaylıkla tekrar bir araya getirebilir. Öyleyse neden bedenimizin çürüyüp toprak olması yerine, bir başkasının hayatını kurtarmasını istemeyelim?

Çünkü asıl cezayı ya da ödülü anlayan ruhtur. İnsan bedenindeki organlar sadece birer araçtır. Ayrıca, organ bağışında bulunan kişi herhangi bir sorumluluk taşımaz; zira İslam inancına göre “Kimse kimsenin günahını yüklenmeyecektir.” Allah, en küçük ayrıntıları bile bilendir.

Saygılarımla,
Goya Aydin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ortadoğu’nun Binbir Yüzlü Adamı

Filistin: Bitmeyen Bir Suç ve Gömülmüş Vicdanlar

Tanıma mı, Yoksa Kanlı Elleri Yıkamak mı?