Meşai hayatımı bitirdi – Güya Aydın (röportaj)

Meşai Hayatımı Bitirdi – Güya Aydın (Röportaj)

Yaklaşık bir ay önceydi ki uzun bir süre düşüncelerimi kendisiyle meşgul eden bir e-posta aldım.

Buna cevap verip vermeyeceğime karar veremiyordum. Bu e-posta, Bay Ahmedinejat, İsfendiyar Rahim Meşai, İsmail Mesudi ve arkadaşlarının özel hayatı hakkında ilginç bilgilere sahip olduğunu iddia eden bir okuyucumdan gelmişti.

İlk önce tereddüt ederek bu e-postayı cevapsız bırakmak için beynimde, özel hayata saygı, tarafsızlık vs. gibi nedenler ürettim. Ama diğer yandan merak ve gazetecilik hislerim beni bir an bile rahat bırakmıyordu.

Sonunda bu e-postaya cevap verme kararı aldım ve kendime şöyle dedim: Eğer bu kişi bir tek bana güvenebilmişse, en azından onu dinlemeyi hak ediyordur. Yayınlayıp yayınlamayacağımı ise sonra düşünürüm.

Ona cevap yazdım ve tarafların güvenliği için video konferans aracılığıyla röportajı gerçekleştirmek üzere anlaştık. 5 Nisan 2010 tarihinde bu röportaj başladı.

Çok sakin görünüyordu. Öyle ki benden daha sakin olduğunu söyleyebilirim.
Sorularımı çok net ve şeffaf bir biçimde cevaplıyordu ki, benim yerimde hangi gazeteci olsaydı, şüphesiz söylediklerine inanırdı.

İşte bu sebepten dolayı röportajı yayınlamaya karar verdim.
Tabii bir gazeteci olarak şunu da söylemek zorundayım ki, suçu ispatlanıncaya dek herkes suçsuzdur.

1993 yılında Serve Yayınevine başvurarak İsfendiyar Rahim Meşai ile tanıştım.
Tahran şubesinin sorumlusu Abdullahi (Emirhani) olmasına rağmen, Meşai’nin sık sık Tahran’a gelmesi nedeniyle ikisinin kararıyla yayınevinde işe başladım.

Yayınevinde benden başka çalışan yoktu.
Orası, Mahmut Ahmedinejat dahil olmak üzere, batı Azerbaycan ve Kürdistan eyaletlerinin kaymakamlarının uğrak yeriydi.

Ancak Meşai'nin davranışları çok daha farklıydı.
Adil ve gerçek bir dindar izlenimi bırakıyordu ama bunun doğru olmadığını sonradan fark ettim.

Urumiye’ye tayinim ve evlilik teklifleri

Meşai beni arayarak Urumiye’deki merkezde çalışmamı istedi.
Evli olmamam nedeniyle hemen kabul ettim.
Urumiye’ye taşındıktan bir süre sonra Meşai, beni Mahmut Ahmedinejat için eş olarak istedi.

Kendisinin Kürt halkına yönelik baskıcı tutumlarını bildiğim için bu teklifi kesinlikle reddettim.

Daha sonra aynı istek, Sakkız kaymakamı İsmail Mesudi için tekrarlandı.
Önce hayır dedim, ama Meşai’nin ısrarları ve Mesudi’nin davranışları nedeniyle sonunda onunla evlenmeyi kabul ettim.

İçişleri Bakanlığı – Baskılar ve Soruşturmalar

Meşai, İçişleri Bakanlığı'nda görev aldıktan sonra beni istihbarat amaçlı projelerde görevlendirdi.
Ancak daha sonra beni, projeyi sızdırmakla suçladılar.

İstifaya zorlandım, evimden çıkarıldım, yayınevine girmem yasaklandı.

Sonrasında Meşai tarafından tehdit edildim:

“Sizinle bir daha karşılaşırsam sizi uyuşturucu satıcısı olarak ihbar ederim.”

Evliliğimin resmiyette yok sayılması

Daha sonra öğrendim ki, Mesudi ile yaptığım evlilik hiçbir resmi kayıtta görünmüyordu.
Oysa kimliğimde eşim olarak adı yazılıydı.

Tüm başvurularım sonuçsuz kaldı.
Valiyle görüştüm, mektup verdim, geceyi konağında geçirdim ama ertesi sabah valilikten kovuldum.

Sürgün ve Yeni Hayat

Tahran’a dönüp yeni bir hayat kurmak istedim.
Ama oteldeyken istihbarat beni sorguladı ve kimliğime el koydu.

Birçok defa istihbarata götürüldüm ve ülkeyi terk etmem istendi.

Sonunda ülkemden, ailemden ve toplumumdan kaçmak zorunda kaldım.
13 yıl sonra, Avrupa ülkelerinden birinde yeni bir hayata başlayabildim.

Sonuç

Evet, İsfendiyar Rahim Meşai’yi tanımakla tüm hayatım yok oldu.
Gençliğim elimden gitti ve anladım ki İran rejiminin mensuplarında bir damla vicdan bile bulunmamakta.

Söylediklerinin tam metnini eksiksiz ve yorumsuz olarak (ismini belirtmeksizin) burada yayınladım.

Kararı size bıraktım.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ortadoğu’nun Binbir Yüzlü Adamı

Filistin: Bitmeyen Bir Suç ve Gömülmüş Vicdanlar

Tanıma mı, Yoksa Kanlı Elleri Yıkamak mı?